MİKRO HERKÜLLER
İLE TANIŞ
Organik, sağlıklı ve lezzet deposu filizler!
Maş fasulyesi, yeşil mercimek, nohut, buğday…
Filizlenince bu ufacık gözüken kuru bakliyat ve tahılların içinde bir şenliktir başlıyor. Biz su, sıcaklık, nem, havalandırma ve karanlık bir ortam sağlayınca doğa üzerine düşeni yapıyor. Hepsinin içindeki bereket tanrıçasını uyandırıyor. Her bir tohumun lezzeti yoğunlaşıyor, güçlü aromalara ve zengin besin içeriklerine sahip oluyorlar. İçlerindeki vitaminler, mineraller, enzimler tavan yapıyor.
5000 yıldır birçok uygarlık filizlerin gücünden, enerjisinden yararlanmış. Özellikle de Çinliler. Çinlilerin uzun ve sağlıklı yaşamla ilgili bildiği çok şey var kesin. İmparatorları Shen Nung -ki kendisi klasik çin tıbbının mimarlarından- milattan önce 3. yüzyılda filizleri insan doğasını destekleyen ve hastalıkları iyileştiren ilaçlar arasında saymış. Aztekler ve Kuzey Amerika yerlilerinden Navajolar da filizlendirmeye önem vermişler. Önce ilaç olarak kullanmışlar, sonra muhteşem yemeklere dönüştürmüşler…
Filizlerin bize ne faydası var?
Sağımız, solumuz, önümüz, arkamız sağlıksız, rafine edilmiş, katkılı gıdalarla dolu.
Ben tecrit edilmiş bir şekilde yaşıyorum, %100 organik, doğal ve sağlıklı besleniyorum diyen var mıdır bilmiyorum.
Eş, dost kırmamak için yediğimiz börekleri, “ama el açması bu baklava” ısrarlarını, iki detoks arası yediğimiz kebapları görmezden gelemeyiz. Aldığımız yiyeceklere dikkat etsek de bunları kimin, nasıl, ne şartlarda ürettiğini bilemiyoruz. Yani kısaca “saf” bir şekilde beslendiğimizi söylemek saflık olur.
Malum hayatımızda bir de “stres” faktörü var. Hep bir yoğunluk, bir koşuşturma. İş güç, çocuk/lar, eş, anne, baba, kayınvalide, kayınbaba, hısım- akraba, arkadaşlar…
E bunun da vücudumuza etkileri oluyor haliyle.
İstemesek de “asidik” bir hayat sürüyoruz. Vücudumuzun “alkali (bazik)” kalması hep bir mesele. Uzun uzadıya vücudumuzun alkali olması neden önemli anlatmayacağım, daha derin bilgileri google efendiden bulabilirsin ya da zaten biliyorsun.
Alkali beslenme= Sağlık bunu bil yeter...
İşte bu Mikro Herküller çiğ oldukları için alkali besinlerden. Hatta sen yiyene kadar hala canlılar:)
Kuru bakliyat ve tahıl hallerine göre %800’e kadar daha çok vitamine sahipler.
Üstelik çok daha kolay sindiriliyorlar. Evet filiz olunca fasulyenin, nohutun o beklenmedik “gaz” etkisini karnında yaşamak zorunda değilsin. Mideni yormadığı için rahatlıkla yiyebiliyorsun. Kendi kendilerini sindirebilecek ve vücuda ihtiyacı olan dinlenmeyi sağlayan canlandırıcı enzimlere sahipler. Bak bu önemli, çünkü normalde vücudumuz enerjisinin %60’ını gıdaları işlemeye harcıyor. Filiz yediğimizde ise sindirmek ile uğraşmak zorunda kalmıyor, böylece hastalıkları önlemek gibi daha önemli şeylerle ilgilenmek için serbest kalıyor. Çiğ besinlerin böyle bir artısı var. En basitinden seni tok tutuyor, iyi hissettiriyor ve canının olur olmaz şeyler çekmesini engelliyorlar. İyileştirici güçleri var. Sindirimsel vazifeleri hafifletiyorlar.
Filizler bir de et kadar protein içeriyorlar. Şimdi doktorların kimisi az et yiyin kimisi taş devrindeki gibi beslenin dese de sürekli et yemek ya da hiç protein almadan yaşamak mümkün değil.
İhtiyacımızı nasıl karşılayacağız? Tavuk yiyerek? Antibiyotiksiz ve gdo'lu yemlerle beslenmeyeninden bulabilirsen ne ala... Yiyeceksen de lütfen doğasına uygun beslenen ve yaşayan tavukları tercih et. Seyrettiğimiz bir belgeselde sırf hızlı büyüsünler diye o hayvancağızlara nasıl bir zulüm yapıldığını gördüğümüzden beri az tavuk yiyoruz, yiyeceğimiz zaman da organik tavuk alıyoruz. Protein için başka ne var? Balık? Eh çiftlik falan değil de layığıyla deniz balığıysa ve de ağır metal içermiyorsa evet balık da yiyebilirsin. İşin özeti filizler, düşük yağlı, yüksek lifli ve kolestrolsüz yüksek protein içerikleri ile ete, tavuğa, balığa da şahane alternatifler. Vejetaryen beslenenler içinse bulunmaz nimet...
Özetle neden yiyelim?
-
Mikro Herküller, yüksek alkali besinlerden.
-
Kendi kendilerini sindiren enzimlere sahip olduklarından kolay hazmedilirler, gaz yapmazlar.
-
Ete yakın miktarda protein içerirler.
-
Canlı olduklarından besin değerleri yüksektir.
-
Kuru bakliyat ve tahıl hallerine göre vitamin, antioksidan ve enzim değerleri %800’e kadar artar.
-
Lif içerikleri yoğundur.
-
Tahıllarda bulunan glüten gibi alerjenler, filizlenme ile çok düşük miktarlara gelirler.
-
Kuru bakliyat ve tahılda bulunan, vitamin, protein ve minerallerin emilimini azaltan fitik asitin zararlı etkisini minimize ederler.
-
Glisemik indeksleri ve kalorileri çok düşüktür.
-
Eh bunca sağlıklı yönlerinin yanında bir de çok lezzetlilerdir!!!
Filizler çok yönlüler... Çiğ ya da pişirerek yiyebilir, salatalardan hamburgere, dip soslardan çorbalara kadar hazırlayacağın birçok yemeğe katabilirsin. Hatta çok besleyici ekmekler de yapabilirsin. Sebzeli ya da et dürümlere çok yakışırlar.
Biraz buharda haşlayıp zeytinyağı ve limonla lezzetli bir ara öğüne dönüştürebilirsin. Smoothie'lerinin içine bir avuç atabilirsin. Filizler aynı zamanda hem spordan önce mideyi yormadan hem de sonrasında protein kaynağı olarak yiyebileceğin şahane bir seçenek. Nasıl yiyebileceğimizi her bir filizin sayfasında ayrıntılı olarak yazdık. Burada tarifler de var.
Sen de yaptıklarını bizimle paylaş. Belki birilerinin sofralarına ilham kaynağı olursun:)
Mikro Herkülleri mutfağımıza nasıl katarız?
Salatalar
Çorbalar
Sandviçler
Et yemekleri
Sebze yemekleri
Omletler
Smoothieler
Tohumlar nereden geliyor?
Analiz sonuçlarını gördüğümüz, güvenimizi kazanmış organik üreticilerden bakliyat ve tahıl tohumları alıyoruz, bu tohumlarla Mikro Herküllerimizi üretiyoruz.
Organik sertifikamızı buradan görebilirsin. İleride bulabilirsek ve tabii güvenebilirsek zirai ilaç ve kimyasal gübre kullanılmadan yetiştirilen, doğal, atalık tohumlar kullanan üreticilerden de tohum alma niyetindeyiz. Tanıdığın birileri varsa bize lütfen yaz.
Seni seviyorum! Sana teşekkür ederim...
Hızlıca bir dip not: Kelimelerin gücüne inanıyoruz. Filizlendirmeye başlarken Dr. Masaru Emoto’nun pirinçlerle yaptığı deney aklımıza gelmişti. İlgili videoyu buradan seyredebilirsiniz:
Neden olmasın dedik ve her bir tohumun şifasının artması için filizlendirme yaptığımız her bir kabın üzerine pozitif cümleler yazmaya karar verdik. Hem de onlara şükranlarımızı da sunmuş oluyoruz.
Her su değişiminde de cümleleri tekrarlıyoruz:
“Seni seviyorum. Sana teşekkür ederim…”
Doğaçlama’nın ilk ürünleri “Mikro Herküller”le tanış!
Bunlar Biscolata erkeklerine beş basar:) haberin olsun…